Beşiktaş eski Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, yıldız futbolcu Sergio Ramos’a transfer görüşmeleri süresince 18-19 gün kulübü anlattıklarını dile getirerek, “Ramos transferi bir vizyon çalışmasıydı. Bizim haricimiz 6 tane de kulüp bu yarışın içindeydi. Galatasaray da bunlardan bir tanesiydi” dedi. Beşiktaş’ın menfaatleri için Beşiktaş yöneticiliği hayalinden vazgeçtiğini de söyleyen Çetinsaya, “Beşiktaş’a veda etmiyorum, şu anki yönetimden ayrılıyorum” şeklinde konuştu.
Beşiktaş Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden Serhan Çetinsaya, görev süreci boyunca sürdürdüğü yatırımlar ve gayrimenkuller sorumluluğunun yanı sıra transfer ve sponsorluklar ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında basın toplantısı düzenledi. Kulübün menfaati için hayallerinden vazgeçtiğini dile getiren Çetinsaya, “Ben Ekim 2019 seçimlerinden itibaren kulüp içerisinde görevliydim. Sonrasında yeni yönetim de yönetici olarak göreve geldim. Yatırımlar ve gayrimenkuller sorumluluğunu üstlendim. Üzerinde çalıştığım ve Beşiktaş’ın borçlarını sıfırlamaya yönelik bir çalışmam vardı ve hayalim buydu. Beşiktaş yönetiminde yer alma sebebim; Beşiktaş’ın borçlarını sıfırlamaktı. Kulübün kanayan yaralarını düzeltmek ve borçlarından kurtarmak öncelikli amacım oldu. Sponsorluk ve transfer çalışmaları benim görevim değilken, kulüp için elimden geleni yapmaya çalıştım. Benim Beşiktaş’a hizmet etmek için makam veya koltuğa sahip olmama gerek yok. Kulüp içerisinde yaşanılanlar durumu bu noktaya getirdi. Önemli olan kulübün menfaatidir. Başkanımız da bu konuda Beşiktaş’ın menfaatleri doğrultusunda neşteri vurmuştur. Tüm bu süreç sonucunda istifam kabul edildi. Ben Beşiktaş’a arka planda da olsam hizmet etmeye devam etmek istiyordum. Her şey nasip kısmet. Belki ilerde daha farklı bir konumda hayallerimi gerçekleştirmeye devam ederim. Ben 2025 yılındaki seçimlerde başkanlığa aday olmayacağım. Önümüzdeki 5-6 yıllık süreçte bunu düşünmüyorum. İlerleyen süreçte zaman bunu gösterecektir. Her Beşiktaşlı, Beşiktaş başkanı olmak ister. Bu durum ayıp değil, bir gurur kaynağıdır. Bu konuların konuşulacağı yerler Beşiktaş ailesinin içidir. Beşiktaş yöneticiliği, çocukluğumdan beri en büyük hayalimdi. Ben kulüp menfaatleri için bu hayalimden vazgeçtim. Beşiktaş’a veda etmiyorum. Şu anki yönetimden ayrılıyorum. Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur” diye konuştu.
Kulüp içerisinde fikir ayrılıklarının olabileceğine dikkat çeken Çetinsaya, “Herkesin farklı görüşleri ve fikirleri olacaktır. Farklı görüşlerden yöneticileri bir masanın etrafında toplayabilirsek kulübün menfaatleri doğrultusunda iyi işler yapılabilir. Beşiktaş’ta başkanlık ve yöneticilik vasfı kutsaldır. Başkanlık koltuğuna yapılacak saygısızlık, Beşiktaş’a saygısızlıktır. Bunu bu açıdan görmek lazım” ifadelerini kullandı.
“Kulübün en büyük sorunu beklemek ve takipsizlik”
Kulübün birçok ekonomik problemi için çaba sarf ettiğini söyleyen Serhan Çetinsaya, “20 yıldır kanayan yaramız olan Nevzat Demir sorunumuzu çözdük. Tesisimizin 20 milyona yaklaşan bir borcu vardı. 120 aya vadeledik ve netleştirdik. Girişimlerimiz neticesinde Pendik’te denize sıfır bir arsa sahibi olduk. Burada kulüp bünyesinde kürek ve yelken amatör branşlarını kulübümüze kazandırmaktı. Kulüp olarak beklemek ve takipsizlik sorunu yaşıyoruz. Fulya AVM de bunlardan bir tanesi. Kiracı yoksunluğu mevcut olan ve istenilen düzeyde verim alınabilen bir yer değil. Yine Akatlar’da hala süren bir halı saha problemimiz var. Onu da çözüme kavuşmaya yakın durumda bıraktık. Fulya olayı da farklı bir sorun teşkil ediyor. Kira sözleşmesi ve süre gelen zaman içerisinde komik bir rakam ödeyerek orada bulunan bir kiracı sorunumuz var. Buna benzer takipsizlikler neticesinde Çilekli Tesisleri’nden 5 yıldır kira alınamıyor. Beşiktaş veren değil, alan taraf olmalıdır. Hele de böyle bir ekonomik durumda. Bunları söyleme sebebim, herkes Beşiktaş’ın sırtından geçinen insanları bilsin durumu görsün istiyorum. İstanbul’un kuzeyinde bir projeyi ele aldım ve kulübün tüm borçlarını temizleyecek hatta tüm gelirleri olumlu yönde kullanılabilecek bir projeydi. Projemizin amacı kendi kendine yetebilecek bir kasaba oluşturmak. Araya deprem felaketi girdi. Bu süreçte en çok çalışan kulüp biliyorsunuz Beşiktaş oldu. Maraş ve Antakya da hala çadır kentlerimiz yer alıyor. Toplam 954 dönüme ulaşan, yüzde 80’i şahıslardan yüzde 20’si ise devlet ve kamu kurumlarına ait olan bu yapılanma ne yazık ki sekteye uğradı. Bu projenin getirisinde her şey çıkarıldığında Beşiktaş’ın kasasına 220 milyon Dolar girmesi hedeflendi. Amacımız Beşiktaş’ın borçlarını tek kalemde sıfırlamaktı” diye konuştu.
“Ramos transferi bir vizyon çalışmasıydı”
İspanyol futbolcu Sergio Ramos’un taransfer süreci hakkında açıklamalar yapan Serhan Çetinsaya, “Ramos benim için bir futbolcu transferi değildi. Kendini ispat etmiş, kariyeri ortada olan ve yaklaşık 25 kupa sahibi olan bir oyuncu. Bu oyuncunun transferi bir vizyon çalışmasıydı. Çok çalıştık, istedik. Her şeyden önce bir Beşiktaş taraftarı olarak kendisini çok istedik. Kendisine 18-19 gün kulübü anlattık, değerlerimizi anlattık. Bizim haricimiz 6 tane de kulüp bu yarışın içindeydi. Galatasaray da bunlardan bir tanesiydi. Ramos gelseydi, Rasicha’nın tanıtım videosunda, önünde beyaz gül bulunan sandalyeye oturacaktı. İlhan Mansız aracılığıyla Guti’ye ulaştık. Onun da aracılığıyla Ramos’a ulaştık ve Beşiktaş’ı anlattık. Biz oyuncu ile para konusunu takımı tam olarak anlatmadan ve vizyon anlaşmasını sağlamadan konuşmadık. Her konuda anlaştıktan sonra maddi konulara geçildi. Kendisine 1+1 yıllık bir sözleşme teklif ettik. İlk yılın maddi yanı ikinci yıla oranla daha fazlaydı. 1 milyon Euro imza pasıydı. 6 milyon Euro da sponsorluklar sayesinde gelecek reklam gelirlerinden oluşacaktı. Bu konuda 3 firmadan onayımızı almıştık. Ramos’un tanınırlığını da göz önüne alırsak bunu sağlayamamak elde değildi. Şahsın İspanyolca konuşması ve dünyanın birçok ülkesine hitap edecek bir pazar getirisi vardı. Bu yüzden kendimizden emindik. Futbolcunun kardeşi Rene ile de yaptık görüşmelerimizi. Neticede olumlu haberi aldık. Hatta ödeme çizelgemiz dahi hazırlandı. Son olarak prosedürleri halletmek için şahsın İspanya’daki evine davet edildik. Ramos 25 gol üzeri gol atacağını düşünüyor ve bunun için yüksek bir prim üzerinde anlaşma yapmaya çalıştı. Toplamda da 48 milyon lira olarak kulübe yansıyacaktı. Belli bir kısmını sponsorluklar ile halledeceğimiz karlı bir yol izleyecektik. 1 yıllık forma giymesi sonucu kulübe sadece 3 milyon Euro gibi bir maliyeti olacaktı. Başkanımızın sponsorluklar konusunda çekinceleri vardı ve sürecin sonlanmasını gerektirdi. Bu süreçte yanımızda olan İlhan Mansız’a, Guti’ye ve Gökhan Töre’ye teşekkür ediyorum. Kısmet değilmiş. Kısmetten öte köy yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
Kazak oyuncu Bahtiyar Zaynutdinov transferiyle alakalı ise Çetinsaya, “Bahtiyar’ı zor bir kulüp ile zor bir transfer süreci sonunda kulübe kazandırdık. Bahtiyar transferinde aslan payı Ceyhun Kazancı’ya aittir. Ben geldim, bu süreçte sadece tuzu attım, yemek hazırdı. İyi bir aile yapısına sahip düzgün bir insan. Beşiktaşlılık kimliğini taşıyabilecek bir oyuncu. İnşallah hayırlı olur” şeklinde konuştu.
Galatasaray maçı sonrası söyledikleri hakkında da sarı-kırmızılı kulüpten helallik isteyen Serhan Çetinsaya, “Galatasaray ile ilgili konuda hakkınızı helal edin. Yanlış yaptım, heyecanıma yenik düştüm. Beşiktaş taraftarı olmamın bir getirisi olarak yaşandı. Kimseyi üzmek gibi bir niyetim yoktu” dedi.
“Stadyum sponsorluğu kısmet olmadı”
Gazprom ile stadyum sponsorluğu görüşmelerini devam ettiğini vurgulayan Çetinsaya, “Kum saati heyecanımın bir yansımasıydı. Biz Türk spor tarihinde en büyük sponsorluk anlaşmasına imza atmıştık. Ben üç kez günü birlik Rusya’ya gittim ve sponsor firma ile görüştüm. Fakat Rusya’da siyasi olarak gergin bir ortam var. Rus enerji şirketi ile Aralık 2022 yılında başladı görüşmelerimiz. Amacımız kişilerden bağımsız olarak Beşiktaş’ın kasasına yüksek miktarların girmesiydi. Arkadaşlarım ve yöneticiler olarak çok uğraştık ama stadyum sponsorluğu kısmet olmadı. Bu firma ile görüşmeler tıkanmadı, devam ediyor diyebilirim. Ama ben sürecin sağlıklı ilerleyebileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Camia içerisinde taraftar ve yönetim arasında birlik olması gerektiğini savunan Serhan Çetinsaya, “Taraftarımızın sesini her zaman duymak istiyorum. Ben birçok toplantıda taraftarımızın sesini diğer yöneticilere duyurmaya çalıştım. Taraftar ile yöneticilik ayrımını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Biz düzgün bir iletişim ile birlik olmayı başarabilirsek, Beşiktaş camiasının önünde durabilecek hiçbir güç yoktur” diyerek sözlerini tamamladı. – İSTANBUL