Hindistan’ın Kamyonları Neden Diğer Kamyonlara Benzemeyecek Kadar Süslü ve Renkli?

Hindistan’ın yolları, sadece taşımacılık aracı olmanın ötesinde, bir kültür ve sanat platformuna dönüşen kamyonlarla süslü.

Bu süslemeler Hint kültürünün bir yansımasıyken tarihi de epey eskiye dayanıyor: II. Dünya Savaşı’na kadar eskiye…

1920’lerde İngiliz Bedford kamyonu akınıyla Hindistan’da kamyon taşımacılığına olan ilgi de arttı.

Bedford kamyonlarının popülerliğiyle kamyon sahipleri kabinlerine karmaşık ahşap süslemeler yaparak kamyonlarını kişiselleştirmeye başladılar. 1940’larda ise kamyon taşımacılığı yaygınlaştıkça, şirketler, kamyonlarını benzersiz logolarla süsleyerek rekabetçi bir pazar oluşturdular.

Bu süslemeler zamanla, otobüslerdeki dekorasyonlara benzer şekilde müşteri çekmeyi amaçlayan ayrıntılı tasarımlara dönüştü.

Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra bile Bedford’ların etkisi devam etti. Hatta yerel üretime bile başlandı.

Bu kamyonların tasarım mirası, sonraki nesil Hint kamyonlarının temelini de oluşturmuştu. Kamyonların estetik özellikleri üzerinde de kalıcı bir etki yarattı.

Ancak Hindistan’ın bölünmesiyle, kamyon sanatında birtakım farklılıklar meydana geldi. Hindistan ve Pakistan arasındaki din, mevzuat, dil ve bölgesel faktörlerden kaynaklanan farklılıklar, her ülkenin kamyon sanatında benzersiz özellikler geliştirmesine yol açtı.

Kamyonlar, savaş makinesi olarak ortaya çıktıkları II. Dünya Savaşı’ndan sonra, ülkenin temel yaşam unsurlarına dönüştü.

Günümüzde Hindistan’ın yollarını gören herkes, bu renkli kamyonların her yerde olduğunu görür. Bu araçlar, sadece taşımacılık değil; aynı zamanda birer kültürel ifade aracı olarak da hizmet veriyorlar.

Yani II. Dünya Savaşı’ndan bu yana kökleri uzanan bu sanat, estetik görüntüden ziyade Hindistan’ın renkli ve canlı karakterini yansıtıyor.

Kamyonların üzerine önemli mesajlar işleniyor.

Mesela “Blow Horn” (Korna Çal) gibi ifadeler, kamyon sürücülerini tehlikeler konusunda uyarırken “Beti Bachao, Beti Padhao” gibi sloganlar, kadın hakları ve eğitimi konusunda farkındalık yaratıyor.

Kamyonların üzerinde yer alan semboller ve nesneler, manevi inançlara ve nazara karşı koruma amaçlı olarak kullanılıyor. Bunlar arasında kadınlık duygusunu simgeleyen gözler ve kötü ruhları uzak tutmak için asılan şeytan resimleri, Tanrı olarak inandıkları inek çizimleri de var.

Ayrıca bu sanat, halkı kültür ve sanata da teşvik eden önemli bir unsur.

Kamyon sanatı, Hindistan’ın kültürel kimliğinin önemli bir sembolü hâline gelmiş durumda. Bu süslü ve renkli kamyonlar, Bollywood filmlerinde ve şarkılarında dikkat çekici bir şekilde yer alarak eğlence endüstrisindeki varlıklarını da sağlamlaştırdı.

Uzun yol şoförlerinin ‘ev’ olarak da kullandıkları araçlar, hem kendilerini evlerindeymişçesine rahat ettiriyor; hem de Hindistan’ın yıllardır süregelen kültürünü yansıtmaya devam ediyor.

Kaynaklar: Enroute Indian History, Hyperallergic

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x