Güzelyurt Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Eğitim Sen: Okul öncesi öğretmenlerinin kesintisiz çalışma saatleri azaltılmalıdır

Okul öncesi öğretmenlerinin sorunlarının ciddi boyutlarda oludğunu belirten Eğitim Sen, imza kampanyası başlattı. "Nefes almak hakkımız! İnsanca çalışma koşulları istiyoruz!" yazılı pankartın asıldığı Eğitim Sen'in genel merkezinde konuşan başkan ...

Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çalışma Koşulları İçin Eğitim Sen İmza Kampanyası Başlattı

Okul öncesi öğretmenlerinin yaşadığı sorunların büyük boyutlarda olduğunu vurgulayan Eğitim Sen, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için bir imza kampanyası başlattı.

Eğitim Sen’in genel merkezinde “Nefes Almak Hakkımız! İnsanca Çalışma Koşulları İstiyoruz!” yazılı pankartı asarak konuşan başkan Kemal Irmak, okul öncesi öğretmenlerinin mola hakkı olmadığını ve 6 ders saati boyunca kesintisiz çalıştırıldığını belirtti.

Konuyla ilgili eğitimcilerin görüşlerini almak amacıyla anketler düzenlediklerini ifade eden Irmak, “Anketimize katılan öğretmenlerin %93’ü, 20’den fazla öğrenciye sahip sınıfların ders verimliliğini olumsuz etkilediğini belirtti” dedi.

“Kesintisiz Çalışma Saatleri Azaltılmalıdır”

Eğitim Sen, okul öncesi eğitimin kalitesini artırmak için şu taleplerde bulundu:

  • Okul öncesi eğitimin zorunlu ve ücretsiz olması sağlanmalı, kamusal eğitim politikaları güçlendirilmelidir.
  • Okul öncesi öğretmenlerine mola hakkı tanınmalıdır.
  • Kesintisiz çalışma saatleri azaltılmalıdır.
  • Sınıf mevcutları en fazla 12 öğrenci olacak şekilde düzenlenmelidir.
  • Her sınıfta en az bir uzman yardımcı personel görevlendirilmelidir.
  • Özel eğitim gereksinimli öğrenciler için uygun fiziki koşullar sağlanmalı ve her okulda psikolojik danışman istihdam edilmelidir.
  • Anaokullarına bağımsız bir bütçe tahsis edilmelidir.
  • Okul öncesi eğitim, tüm çocuklar için zorunlu ve tamamen ücretsiz hale getirilmelidir.

Eğitim Sen başkanı Kemal Irmak’ın yaptığı açıklamalardan önemli noktalar:

“Okul öncesi eğitim, çocukların bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimini destekleyen kritik bir evredir. Araştırmalar, 0-6 yaş aralığında yapılan eğitimin bireyin öğrenme kapasitesini, sosyal becerilerini ve akademik başarısını doğrudan etkilediğini göstermektedir.

Okul öncesi eğitimin nitelikli ve erişilebilir olması bireysel ve toplumsal açıdan büyük önem taşımaktadır. Ancak, bu alanda çalışan öğretmenler ağır çalışma koşulları ve yapısal eksiklikler nedeniyle büyük zorluklar yaşamakta, talepleri görmezden gelinmektedir

Eğitim Sen olarak, okul öncesi öğretmenlerinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlara dikkat çekmek ve taleplerimizi kamuya duyurmak amacıyla bir imza kampanyası başlattık. Yaptığımız çalışmalar ve anketler okul öncesi eğitimdeki temel sorunları açıkça ortaya koymaktadır:

Okul öncesi öğretmenleri mola hakkına sahip değil ve 6 ders saati boyunca kesintisiz çalışmaları bekleniyor. Bu durum, mesleki verimliliği ve öğretmenlerin sağlığını olumsuz etkiliyor.

Okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı artarak sınıfların kalabalıklaşmasına neden oluyor. Anketimize katılan öğretmenlerin %93’ü, 20’den fazla öğrenciye sahip sınıfların ders verimliliğini olumsuz etkilediğini belirtti. Uzman yardımcı personel eksikliği, öğretmenlerin iş yükünü artırıyor. Katılımcı öğretmenlerin %59’u sınıflarında yardımcı personel olmadığını ifade etti.

Okul öncesi eğitim ortamları yetersiz fiziki koşullara ve materyallere sahip. Bu durum, öğrencilerin gelişimini doğrudan etkiliyor. Fiziksel alanın yetersiz olması, öğretmenlerin çocuklarla birebir ilgilenmesini zorlaştırıyor ve eğitim kalitesini düşürüyor. Ayrıca, okul öncesi öğretmenleri sadece eğitim değil, bakım hizmetleriyle de ilgilenmek zorunda bırakılıyor.

Anaokullarının bağımsız bütçeleri yok. Bakanlık bütçe ayırmadığı için velilerden bağış toplanıyor, bu da öğretmenlerle veliler arasında sorunlara yol açıyor.

Okul öncesi eğitimi sadece çocuk bakımı olarak görmek, öğretmenlerin pedagojik uzmanlık yeteneklerini yeterince değerlendirmemek anlamına geliyor. Bu durum, okul öncesi öğretmenlerinin toplum nezdindeki statülerini düşürüyor. Oysa erken çocukluk eğitimi, bilimsel bilgi ve beceri gerektiren bir alandır ve bu alanda çalışan öğretmenlerin statüsünün yükseltilmesi önemlidir.

Okul öncesi eğitim sistemi, çocukların eğitim hakkını yok sayan ve öğretmenlerin çalışma koşullarını dikkate almayan bir yapının varlığını gösteriyor. Eğitim Sen olarak, okul öncesi eğitimin kalitesini artırmak için taleplerimizin derhal karşılanmasını istiyoruz:

Okul öncesi eğitimin zorunlu ve ücretsiz olması sağlanmalı, kamusal eğitim politikaları güçlendirilmelidir.

Okul öncesi öğretmenlerine mola hakkı tanınmalıdır.

Kesintisiz çalışma saatleri azaltılmalıdır.

Sınıfların en fazla 12 öğrenciyle sınırlı olması gerekmektedir.

Her sınıfta en az bir uzman yardımcı personel bulunmalıdır.

Özel eğitim gereksinimli öğrenciler için uygun fiziki koşullar ve psikolojik danışman istihdamı sağlanmalıdır.

Anaokullarına ayrılan bütçeler artırılmalıdır.

Okul öncesi eğitim tüm çocuklar için zorunlu ve ücretsiz hale getirilmelidir.

Okul öncesi öğretmenlerinin taleplerinin yerine getirilmesi, çocukların nitelikli eğitim almasına katkı sağlayacak ve öğretmenlerin daha iyi çalışma koşullarına sahip olmalarını sağlayacaktır.

Ülkenin geleceği için kritik bir rol oynayan okul öncesi eğitimin değerini anlamak için acil olarak öğretmenlerin taleplerine cevap verilmeli ve eğitimin ticarileşmesine karşı güçlü bir kamusal politika benimsenmelidir.”