“`html
Boğaziçi’nin Güzellikleri Yeniden Yayımlandı
Proje direktörlüğünü Bedri Göğalp’in üstlendiği, İngiliz yazar Julia Pardoe’nun önemli eseri Boğaziçi’nin Güzellikleri (Beauties of the Bosphorus), 80 renkli gravürle donatılmış özel baskısıyla Demirören Yayınları tarafından yeniden okurlarla buluştu. Kitaba dair düşüncelerini aktaran Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “İstanbul’un zengin tarihini hem yazılı anlatımıyla hem de Bartlett’in gerçekleştirdiği gravürlerle tüm detaylarıyla sergileyen eşsiz ve nadir bir eser. Bu kitap, oryantalist bir bakış açısıyla İstanbul ve Doğu’nun güzelliklerini tanıttığı için hem Batı hem de Doğu’da yoğun ilgi görmüştür” ifadelerini kullandı.
İlk kez 1838 yılında yayımlanan Boğaziçi’nin Güzellikleri, Julia Pardoe’nun gözünden Osmanlı İstanbul’un mimarisini, sosyal hayatını ve Boğaziçi’ni etkileyici bir dille anlatıyor. Eser, edebiyat, sanat ve tarih meraklıları için özel bir koleksiyon niteliği taşıyor. Şair ve yazar kimliğiyle tanınan Pardoe, ilk kez The City of the Sultan başlıklı eserini yayımladıktan sonra, İstanbul’un etkisiyle ikinci büyük eseri olan Beauties of the Bosphorusu kaleme aldı. Bu eser, kısa sürede Fransızca, Almanca ve İtalyanca gibi birçok dile çevrilerek dünya genelinde dikkat çekmeyi başardı.
İşli: “Boğaziçi’nin Güzellikleri Eşsiz Bir Eser”
Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “Boğaziçi’nin Güzellikleri, Julia Pardoe’nun kaleme aldığı bu değerli gravürlü eser, İstanbul’un geçmişteki tüm görkemini yansıtan önemli bir kitaptır. 40 yıllık bir sahaf olarak, birçok kitap tutkunuyla karşılaştım; bu insanlar yıllarca Pardoe’nun kitaplarını aradılar. Avrupa ve uluslararası müzayedelerden bu eserin kopyalarını getirmek için çaba harcadık. Dolayısıyla, Miss Pardoe’nun Boğaziçi’nin Güzellikleri kitabı, hem sahaflar hem de İstanbul kitapçılığı açısından büyük bir değer taşımaktadır” diyerek kitabın önemine dikkat çekti.
“Hem Batı’da Hem de Doğu’da Büyük İlgi Gördü”
Pardoe’nun kısa yaşamında önemli eserler verdiğinin altını çizen İşli, “İstanbul’a geldiğinde, bu harika kentin güzellikleri karşısında büyülenmiş ve iki değerli eser kaleme almıştır. The City of the Sultan büyük ses getirince, devamında Beauties of the Bosphorusu yazmıştır. 1838’de ilk baskısını yapan bu eser, Batılı gravürlü kitaplar üzerinde büyük bir etki yaratarak önemli bir edebiyat akımını tetiklemiştir. Oryantalist bir perspektifle İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini aktararak Batı ve Doğu’da büyük beğeni toplamıştır” diye konuştu.
“İstanbul’un Güzelliklerini Anlatan Önemli Bir Eser”
Kitabın birçok koleksiyonda yer bulduğuna dikkati çeken İşli, “Bu eser, 1838’deki ilk baskısından sonra iki kez daha tekrar basılmıştır. 1854’teki son baskısı Osmanlı İmparatorluğu’ndaki bazı sosyal ve siyasi olaylarla güncellenmiştir. Şu an gündemimizde olan yayın, 1854 yılına ait son baskının içeriğini barındırmaktadır. Bu nedenle, içeriğindeki gravürler ve metinler hem Osmanlı tarihi açısından bir kaynak olabilir hem de İstanbul’un güzelliklerini aktaran önemli bir eser niteliğindedir” dedi.
Kitabın Batı’da çeşitli renkli ve siyah-beyaz gravürlü versiyonlarının bulunduğunu belirten İşli, “Renkli gravürlü nüshalar daha nadir ve değerli. Demirören Yayınları bu detay konusunda hassas davranarak, renkli gravürlerle yüksek kalitede bir yayın hazırladı. Yetkin bir ekip tarafından üretilen bu yeni baskı, görsel bir şölen sunarken aynı zamanda bir keyif kitabı niteliğindedir. Kitap koleksiyoncuları için oldukça aranan bir eser olacağa benziyor. Dolayısıyla, yayıncının baskı kalitesine ve üretim aşamasındaki gayretlerine de takdirle bakmak gerekiyor” dedi.
Çelik: “Pardoe Daha Donanımlı ve Şaşalı Bir Eser Sunuyor”
Demirören Yayınları editörü Mehmet H. Çelik, kitabın en önemli özelliklerinden birinin bir kadın kaleminden çıkmış olması olduğunu belirterek, “İstanbul seyahatnameleri genelde erkek yazarlar tarafından kaleme alınmaktaydı. Julia Pardoe ise, kadınların rahatlıkla girebileceği alanlarda gözlemler yaparak, deneyimlerini aktarabilen bir yazar. Elinde bulunan deneyimle, Pardoe, 19. yüzyıl İstanbul’unu detaylı bir şekilde kaleme alırken, William Henry Bartlett’in eşsiz gravürleriyle bu anlatımı zenginleştirmiştir. Boğaziçi’nin Güzellikleri, gerçekten özenle hazırlanmış, masada yer alacak şıklıkta, kaliteli bir ciltle basılmış bir eser” dedi.
Boğaziçi’nin Güzellikleri Bir Kültürel Miras
Demirören Yayınları Proje Direktörü Bedri Göğalp, “İstanbul’un büyüleyici görüntülerini, William Henry Bartlett’in muazzam gravürleri ile süsleyen Boğaziçi’nin Güzellikleri, Pardoe’nun 19. yüzyıldaki İstanbul’daki sokaklarda ve yalılar arasında adım adım gezdiği deneyimlerini içten bir dille aktararak oluşturduğu eşsiz bir seyahatname. Bu eseri, Türkçe ve İngilizce dillerinde büyük boy özel bir baskı ile yayımladık. Amacımız, İstanbul’un büyüleyici kültürel mirasını ve Pardoe’nun bu şehre olan tutkusunu gelecek nesillere aktararak sürdürmektir. Bu lüks baskı, sadece bir kitap olmanın ötesinde bir kültür hazinesi ve koleksiyon parçasıdır. Kitap severleri, tarih meraklılarını ve İstanbul aşığı okurları bu büyüleyici yolculuğa davet ediyoruz” diye belirttti. (DHA)
“`