Trump kazara başkan olur mu?
4 mins read

Trump kazara başkan olur mu?

NATO, Donald Trump başkan olduğu sırada, onun baskısıyla, üyelerin savunma bütçelerini yüzde 2 artırmalarını kararlaştırmıştı. Bu, NATO’nun Doğu Avrupalı yeni üyeleri ile ulusal savunmada dışa bağımlılıktan kurtulmaya çalışan Türkiye için kolaydı. Ancak Korona salgınının orta yerinde milli bütçeler, ulusal gelirler daralırken Batı Avrupa ülkeleri için bu neredeyse imkansızdı.

ABD, istediği gibi dolar basan, vergi gelirlerinin neredeyse yarısını doğruca dev silah ve savaş uçağı, roket, bomba imalatçısı dev şirketlere aktaran bir ülke (Bu arada milletvekilleri ve senatörlerin bu silah sanayiinin ortağı olduklarını da hatırlayalım); arzu ettiği an savunma harcamalarını istediği gibi artırır veya artırmış görünür. Bunu da Kongre’nin birkaç komisyonunun, birkaç üyesinden başka kimse bilmez, bilemez.

ABD’nin 2024 savunma bütçesi 842 milyar dolar olarak açıklandı. Bu, geçen yıla göre yüzde 5 daha fazla. Ancak, bütçe komisyonu, iki yıl önceki reel harcamaların 877 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirledi. Yani ABD’nin bu yıl askeri harcamalarının gerçekte ne kadar olacağını bilmek hemen hemen mümkün değil. ABD Savunma Bakanlığı, filanca kalemde şu kadarlık artırma yapmak ister ve yapar. Bu, filanca şirkete, şu kadar milyon dolar daha fazla para aktarmak demektir; ve buna kimsenin bir itirazı olamaz. (Senatör Bernie Sanders, hariç. Ama onu dinleyen bulmak da ayrı bir imkansızlık!)

Başka ülkeler için savunma harcamaları, sanayi ve askeriyenin kesişerek ortaya devasa yeni bir ekonomik model çıkardığı ABD’deki gibi hesaplanmıyor. Eski Varşova Paktı üyesi Doğu Avrupa ülkeleri, kendi savunmalarını eski Sovyet ordusundan devralmakta oldukları için NATO’nun zam talebini yerine getirmeye çalıştı. Ancak bunu tutturan oldu, tutturamayan oldu.

Trump şimdi yeniden başkan olursa (kendi deyimiyle “başkan olunca”) ilk iş olarak Avrupalıların NATO savunmasına katkılarını yeniden gözden geçireceğini söylüyor. Bu kadarla kalsa iyi, devam ediyor:

“Katkısını tümüyle sağlamamış, ihmalkar ve borçlu ülkelere ‘ABD sizi savunmayacak’ diyeceğim. Hatta Ruslara diyeceğim ki, ‘Bu ülkelere canınız ne isterse yapabilirsiniz’…”

Tamam, Trump devlet adamı filan değil; siyasetçi geçmişi yok, hatta kafasında bazı tahtaların sayısı ve konumu tam arzu edildiği gibi değil. Ama “Hür dünyanın lideri,” “Batı İttifakı’nın temel taşı” ABD’nin başkanı, Rusların karşısına geçip, mesela Lüksemburg’u, Belçika’yı, İspanya’yı, Almanya’yı ve hatta Kanada’yı “Gel işgal et, yak yık, ne istersen yap!” diyebilir mi? Bu ülkeler NATO şartlarını kelimesi kelimesine yerine getirememiş ülkeler. Ancak, eğer kafası Rusya-Çin-İran-Kuzey Kore diye takıntılara saplanmış bir küreselci değilseniz, şu anda mevcut dengeler itibariyle NATO’nun yeni silahlara, aman-aman bütçe artışlarına da ihtiyacı olmadığını görebilirsiniz.

Biden, rakibini, sözünü sakınmadan “Çok açık söylemek istiyorum. Bu aptallıktır. Allah aşkına, böyle tehlikeli bir şey söylenebilir mi? Utanç verici. Bir Amerikalı bunu söyleyemez” diye eleştirdi. 

Trump isimli zatın yeniden başkan olmasının, sadece ABD için değil, bütün dünya için bir felaketle sonuçlanması ihtimali çok yüksek. PKK’ya yardım ve yataklık iddiasıyla yargılanan Rahip Andrew Brunson’ın “hemen derhal serbest bırakılmaması halinde Türkiye ekonomisini yerle bir edeceğini” söylemiş bir ABD başkanından söz ediyoruz. Yasal işlemler tamamlanıp, Rahip serbest bırakılınca Türkiye’ye iki sayfa teşekkür mektubu yollayan bir dengesiz bu!

ABD halkının sırf merkezci-vesayetçi-entel-dantel Demokratlara inat olsun diye Trump’ı yeniden başkan yapması ihtimali o kadar yüksek ki, düşündükçe insanı ter basıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir