Erdoğan, NATO’nun 75. yıl zirvesi için Washington’a gidiyor: Türkiye’nin zirveye bakışı ve çekinceleri neler?

Reuters NATO’yu kuran Kuzey Atlantik Antlaşması, 4 Nisan 1949’da Washington’da imzalandı. Türkiye 18 Şubat 1952’de NATO’ya katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9-11 Temmuz günlerinde yapılacak NATO Zirvesi için bugün Washington’a gidiyor. Erdoğan’ın, ağırlıklı olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ele alınacağı zirvede İsrail-Hamas savaşını gündeme getirmesi ve müttefiklerden ateşkes için devreye girmelerini istemesi bekleniyor.

NATO’nun kuruluşunun 75. yılının kutlanacağı zirvede, ittifakın caydırıcılık ve savunma kapasitesi, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla değişen Avrupa güvenlik mimarisine göre yeniden şekillendirilip güçlendirilecek.

Zirvede Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında kalabalık bir heyet temsil edecek.

Washington’da 3 gün sürecek zirvenin ilk toplantısı, 9 Temmuz’da NATO’nun kuruluşunu belgeleyen Kuzey Atlantik Anlaşması’nın 75 yıl önce imzalandığı Mellon Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek. ABD Başkanı Joe Biden’ın burada bir konuşma yapması bekleniyor.

NATO Liderler Zirvesi’nin resmi görüşmeleri 10 Temmuz’da yapılacak. Aynı akşam Biden’ın liderleri Beyaz Saray’da vereceği bir yemekte ağırlaması öngörülüyor.

Zirve 11 Temmuz’da yapılacak NATO-Ukrayna Konsey toplantısı ile sona erecek. Zirvede alınan kararların aynı gün yazılı olarak duyurulması bekleniyor.

Amerikan basınına göre, ABD Başkanı Biden’ın zirve sırasında ikili görüşme yapması kesinleşen iki lider Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve İngiltere’nin yeni başbakanı Keir Starmer.

En önemli gündem maddeleri Ukrayna’ya yardım ve ittifakın güölendirilmesi

NATO Zirvesi’nin en önemli iki gündem maddesi, ittifakın caydırıcılık ve savunmasının değişen koşullara göre gözden geçirilmesi ve buna uygun savunma planları ile komuta yapısının düzenlenmesi.

NATO, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başladığı Şubat 2022’den sonra yapılan Madrid Zirvesi’nde Rusya ve “terörizmi” en önemli iki tehdit unsuru olarak kayda geçirmişti.

Washington Zirvesi’nde ittifakın coğrafik olarak kuzey, güney ve orta olarak tanımladığı bölgelere ilişkin savunma planlarını yenilenecek.

İttifakın savunma ve caydırıcılık kapasitesinin daha detaylı işleneceği savunma planları kapsamında Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanlığı’nın (SACEUR) koordinasyonunda müttefiklerin hangi durumda nasıl iş birliği yapacaklarına ilişkin formüller belirlenecek.

SACEUR’ün müttefiklerden yeni askeri katkı isteminin bu zirvede karşılanması da öngörülüyor.

Bu kapsamda özellikle Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinin talepleri doğrultusunda NATO’nun bölgedeki askeri varlığının daha artırılması, ittifaka yeni katılan İsveç ve Finlandiya’nın da bu kapsamda kuzey savunma planlarındaki rollerin artırılması bekleniyor.

Türkiye, NATO’nun askeri olarak durumunu yeniden gözden geçirmesi ve savunma planlarını yenilemesine olumlu yaklaşıyor. Ancak Ankara bu planlama yapılırken tüm ağırlığın kuzeye verilmemesi gerektiğini, ittifakın güney ve güneydoğu kanatlarındaki yapılanmasına eşit ağırlık verilmesi gerektiğini vurguluyor.

Diplomatik kaynaklar, NATO’nun güney kanadındaki en büyük askeri güç olan Türkiye’nin ittifakın birçok görevine önemli katkılar sağladığını, bu zirve sonrasında da aynı tutumun devam edeceğini kaydediyorlar.

Reuters Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Temmuz ayındaki son NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Donald Trump’la ikili bir görüşme yapmıştı

Türkiye, Ukrayna’da barışın da konuşulmasını istiyor

NATO Zirvesi’nde alınacak önemli bir karar da Ukrayna’ya yapılan askeri yardımların daha sistemli ve sürdürülebilir olması.

Washington Zirvesi’nde müttefiklerin Ukrayna’ya 40 milyar Euro’yu aşan yardımının NATO tarafından koordine edilmesi ve finansal yardımın daha uzun vadeli sürdürülebilir bir formata sokulması kararının alınması öngörülüyor.

Ayrıca bazı NATO ülkelerinin, Ukrayna’nın talep ettiği hava savunma sistemleri konusundaki taahhütlerini de zirvede ilan etmeleri bekleniyor.

Zirvede Ukrayna’nın NATO üyeliği açısından somut bir adım atılması ise öngörülmüyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı çıktığını ve işgale karşı Ukrayna’nın kendini savunma hakkı olduğunu vurgulayan Türkiye, Ukrayna’ya yapılacak yardımları destekliyor. Ankara bu politika kapsamında Ukrayna’ya silahlı insansız hava araçları (SİHA) satmış ve savunma sanayi alanında önemli anlaşmalara imza atmıştı.

Diplomatik kaynaklara göre, Türkiye ile NATO’nun diğer müttefikleri arasındaki en önemli fark, diğer üyelerin barış gündemini ele almamaları. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinden dönüşünde Ukrayna’daki savaşın kazananı olmayacağı görüşünü yinelemiş ve tarafların bir an önce barış masasına oturmaları gerektiğini kaydetmişti.

Erdoğan’ın NATO toplantılarında benzer görüşü dile getirmesi ve müttefiklere “savaşı cesaretlendirmek yerine barışı öncelemek” çağrısında bulunması bekleniyor.

‘Ukrayna savaşı, NATO-Rusya çatışmasına dönmemeli’

Türkiye’nin müttefiklerle yaptığı görüşmelerde üzerinde durduğu ayrı bir nokta ise Ukrayna’ya yapılan askeri desteğin NATO-Rusya çatışmasına dönmesine neden olmayacak şekilde planlanması. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu görüşü, son dönemde bir araya geldiği Doğu Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarına da ilettiği, özellikle Fransa’nın Ukrayna’ya asker gönderme tartışmasıyla gündeme gelen adımların rahatsızlık verici olduğunu kaydettiği belirtiliyor.

Türkiye’nin duyarlılık gösterdiği bir başka nokta ise Rusya-Ukrayna savaşının Karadeniz’deki etkileri.

Savaşın hemen ardından Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni uygulayarak bölgeye askeri gemi geçişini yasaklayan Türkiye, Karadeniz’e kıyısı olan NATO üyeleri Romanya ve Bulgaristan ile yakın ilişki içinde bulunarak süreci kontrolünde tutmaya devam ediyor.

‘Terörle mücadele de Türkiye gündeminde’

Her NATO toplantısında olduğu gibi Washington Zirvesi’nde de “terörle mücadele” konusunun gündemde olması bekleniyor. Diplomatik kaynaklara göre, NATO zirvede bu konuda yeni bir siyasi çerçeve kabul edecek, ayrıntıya girmeden genel ilkeleri ortaya koyacak.

Erdoğan’ın zirve sırasında bu konuyu gündeme getirirken Türkiye’nin duyduğu rahatsızlığı aktarması, özellikle ABD’nin Kuzey Suriye’de Halkın Savunma Birlikleri’ne (YPG) sağladığı askeri ve siyasi desteği örnek vermesi bekleniyor.

Zirve marjında Türkiye’nin gündeme getireceği diğer konular arasında Almanya ve bazı diğer müttefiklerin uyguladığı silah yaptırımı ile NATO-Avrupa Birliği ilişkilerinin düzenlenmesi çağrıları da olacak.

Erdoğan, Gazze’deki durumu ele alacak

Erdoğan’ın Washington’da hem NATO marjında hem de ikili temaslarında gündeme getireceği konular arasında İsrail ile Hamas arasında Ekim 2023’ten bu yana süren savaş da olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail ile Hamas arasında hemen bir ateşkes sağlanması ve Filsitin sorununun iki devletli çözüm kapsamında ele alınması için Batılı liderlere çağrıda bulunması bekleniyor.

Erdoğan daha önce yaptığı açıklamalarda Batı’nın Ukrayna konusunda gösterdiği hassasiyeti Filistin için de göstermesi gerektiğini vurgulamış, Batı dünyasını “İsrail’i cesaretlendirmekle” suçlamıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x