Haber: EDDA SÖNMEZ – Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT
Seçim öncesi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, zaman zaman seçmenden sabırlı olmalarını istemiş, enflasyonun düşüşe geçeceğini söylemişti. Bu söylemi anımsatıp görüş soran ANKA muhabiri çarpıcı yanıtlar aldı. Rizeli olduğunu belirten bir yurttaş, “Kesinlikle inanmıyorum. Yalanıyla dolanıyla 20 sene geldi. Bakırköy’deki adam bile inanmaz ya. Bırakın. Kim inanır ona ya? 6 aylık evli kızımı yanıma aldım. Evini bozdu. Bak söylerken ağlamam geliyor. 6 aylık evli kızımın evinin eşyasını, sattık yanımıza aldık. Bunu bir düşün ki ne demek? Tayyip de düşünsün. Bunu da izletin. Biz saçımızı süpürge ettik, kredi çektik yurt paraları ödedik. Bizimkiler niye boşta duruyor? 10 bin lirayı biz Tayyibe verelim o bir ay bir geçinsin. Bakalım ne yapıyor?” diye sordu.
Bayram alışverişi deyince İstanbul’da ilk akla gelen Eminönü’de vatandaş etiketlere yansıyan enflasyonu derinden hissediyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan seçim kampanyası döneminde zaman zaman “sabırlı olun” çağrısı yapmış, enflasyonun düşüşe geçeceğini söylemişti. Bayram alışverişine çıkan vatandaşlara düşüş söylemine inanıp inanmamadıklarını ve hissedilen bir düşüş olup olmadığını sorduk. İşte aldığımız yanıtlar:
“”İNANMIYORUM YALANIYLA, DOLANIYLA 20 SENE GELDİ”
İnanmıyorum. Bak bir Rizeli olarak kesinlikle inanmıyorum Rizeliyim. Yalanıyla dolanıyla 20 sene geldi. Bakırköy’deki adam bile inanmaz ya. Bırakın. Kim inanır ona ya? 6 aylık evli kızımı yanıma aldım. Evini bozdu.Bak söylerken ağlamam geliyor. 6 aylık evli kızımın evinin eşyasını, sattık yanımıza aldık. Bunu bir düşün ki ne demek? Tayyip de düşünsün. Bunu da izletin. Ben de izleyeyim hangi kanala çıkacaksa ben de izleyim. 6 aylık, temmuzun ikisinde düğününü yaptık Rize’de, yanıma aldım. Eşyasını da sattık iki gözüm kör olsun, ağzım niyetliyim. En basit kiralar 15 bin olmuş. O da kırsal kesime doğru Pendik tarafında. 15 lira olmuş kiralar ya.
“BİZ SAÇIMIZI SÜPÜRGE ETTİK KREDİ ÇEKTİK YURT PARALARI ÖDEDİK. BİZİMKİLER NİYE BOŞTA DURUYOR?”
Kızım işsiz. Bir aileden 10 tane kişi bir şirkete gireceğine her aileden bir tane, iki tane girsin bizimkiler de girsin çalışsın. Biz saçımızı süpürge ettik, kredi çektik yurt paraları ödedik. Bizimkiler niye boşta duruyor? Ben de 5 sene üniversite okuttum. Benimki ne bekliyor? Yani bu ne yani? Bu adaletsizlik yani. Ama gösterdik günlerini, vallahi de gösterdik. Küçük küçük gidiyoruz. Piyasanın gerçeği var yani sokağa çıkmadıkça kimse anlamaz bir şey yani. Tamam sokakta kalabalık var. Sokakta kalabalık var da yani insan mecburiyetten alıyor, biraz yani ihtiyaçtan alıyor. Ne yapsın? Çıplak mı gezsin? Aç mı gezsin’Yapacak bir şey yok. 17 milyar asgari ücret alıyor adam, 15 milyar kira veriyor Kaynarca’da Pendik’te ya. Bu söylediklerimin var ya hepsini yaşıyoruz. Çocuğum iki kızım vardı ikisini de okuttum. Benim eşim de güvenlik görevlisi başka bir gelirim yok. Uğraştım bir anne baba olarak ama gelecekleri yok çocukların.
“BİZ 10 MİLYARI BİZ TAYYİBE VERELİM BİR AY O GEÇİNSİN”
Bizler hayatı atlattık da bizden sonra yeni nesil sıkıntılı biraz. Yani tamam yeni nesil tasarruf da yapamıyor, bilmiyor ama yeni nesil şu anda yapacak bir şeyi de yok elinde imkanı. Çalışıyor, yiyor işte o kadar. 10 milyarı (10 bin lira) biz Tayyip verelim. Bize veriyor ya maaşları. Bir verelim ona biz bir ay, o bir ay bir geçinsin o zaman yani biz kabul edelim biz yanlış yapıyoruz diye. Bir verelim ona. Bir geçinsin. Bakalım ne yapıyor? Yani. Bir verelim ona. Sonuçta biz de Müslümanız elhamdülillah yani. İnsanlara kötülük düşünmüyoruz ama yani yapıyorlar, ediyorlar yani.
“ADAM AÇMIŞ ATV’Yİ İZLİYOR, AHABER’İ DİNLİYOR. OH DİYOR DÜNYA UÇUYOR. PİYASANIN HALİNİ BİLMİYOR YA”
Gördük şimdi yani bu mazbatalarını, alamayan belediyeleri gördük. Son dakikaya kadar belediyenin içini boşalttılar. Senin benim hakkımı yiyene haram zıkkım olsun. Beklemiyordu Belediyelerden bu şey beklemiyorlardı. Kaybedince de içindeki evrakları kaybetmek için uğraşıyorlar. Neden güvenlik dikmediler başlarına kaybedilen belediyelerin aslında CHP’nin yanlışı oldu güvenlik dikecekti. Kapıya çıkartmayacaktı hiçbir şeyi. Adam açmış ATV’yi izliyor, AHABER’i dinliyor. Oh diyor dünya uçuyor. Piyasanın halini bilmiyor ya. Abi ne yapacaksın? İçini dökeceksin
“HERKESTE PARA VAR YAVRUM. HEPSİ YALAN”
Anam durun usul usuk, yavaş yavaş düşecek tabii ki zamanı var. Bu kadar insana azıcık pahalılık olmadan bir şey oluyor mu? Bir yere varabiliyor musun? Kuyumcuya var hep millet böyle altın alıyor. Manavlar öyle, kasaplar öyle. Herkeste para var yavrum. Hepsi yalan. Hepsi yalan. Biri de ben. Yalan. Var harcıyoruz. Hadi bundan ilerisini Allah kerimdir. Çok iyi olacak inşallah. Dur bakalım. Herkes cezasını çekecek.
“ENFLASYON DÜŞÜSÜ AĞUSTOS EYLÜL GİBİ OLABİLİR”
Düşüş olsa bile bize yansıması uzun sürebilir. Ekonomiden yani biraz anlıyorum. Yansıması gerçekten geç olabilir. Belki enflasyonun yansıması ağustos, eylül gibi olur.
“ANCA ÇOCUĞU KANDIRABİLİR”
Şunu kandırabilirsiniz (kucağıdaki çocuğu gösteriyor) asla düşüş olmaz. Durum bu şekilde.
“DEPREM BÖLGESİNDEN GELDİM BEN. BİR ŞEY ALIP DA BÖYLE ÜZERİME BİR ŞEY GİYİNEMİYORUM”
Kızım hiç bütçemize göre bir şey bulamıyoruz ki. Elimizde yok, avucumuzda yok. Deprem bölgesinden geldim ben. Bir şey alıp da böyle üzerime bir şey giyinemiyorum. Öyle ne yapalım ki? Malatya’dan geldim. Yerle bir olduk. Evimiz yok hep yıkıldı. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Orada, burada dolanmayla gün geçer mi kızım? Çocuklarımdan hangisinin yanına sığınacağımı da bilmiyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Bilmiyorum. Dört aydır kızım yanındayım. On aydır da diğer kızım yanında kaldım. Oğlumun da evi yıkıldı. Benim evim yıkıldı. Ortada kaldık. Allah’ım hiç bir şeyimizi alamadık. Hep yerle bir oldu”