545 yıllık tek ‘yalı camisi’ restore edilecek

Caminin tarihi önemine değinen Vali Sezer, “Evliya Kasımpaşa Camisi tarihi bir cami. Aldığımız bilgilerde yukarıdaki Osmanlı sarayından kayıklarla gelinip rıhtımı olan, külliyesi olan bir cami, gelinip cuma namazları kılınan bir yer.

Burasının taşkın sahası olması nedeniyle su basma riskine karşı taşınması gündeme gelmiş. 2’nci bir projede de burasının 3 metre kadar yükseltilmesi gündeme gelmiş. Gelinen noktada burasının yerinde restore edilmesi daha uygun diye düşünüyorum” dedi.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç ise caminin tarihsel önemi hakkında şu bilgileri verdi:

“Evliya Kasımpaşa Camisi Edirne’nin aslında en güzel camilerinden biri. Fakat en unutulmuş, kaderine terk edilmiş yapılarından biri olarak da dikkat çekmektedir. Mimari stili açısından da cami Edirne’deki en farklı camilerden birisi olarak dikkat çekiyor ve Edirne’nin olgunluk döneminin Osmanlı yapıları arasında farklı bir yeri var.

Fakat bu cami yıllardır unutulmuş, kaderine terk edilmiş halde. 19’uncu yüzyılda çekilmiş olan fotoğrafları itibariyle baktığımız zaman caminin çok daha canlı ve çok daha bakımlı görüntüsü var. Anlaşıldığı kadarıyla 19’uncu yüzyıl sonrasındaki bölgedeki yerleşim sisteminin değişmesiyle birlikte caminin etrafında bulunan yerleşim alanlarının terk edilmesi ve farklı bir kimlik kazanmasıyla birlikte cami kaderine terk edilmiştir.

Daha sonra nehir yataklarındaki değişiklikler ve yükselmeler nedeniyle sürekli su baskınlarına maruz kalması da yapının terk edilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bunlar dışında maalesef Evliya Kasımpaşa Camisi kaderine terk edilmesiyle birlikte büyük bir tahribat görmüş, kabristan hemen hemen yok olmuştur.”

Prof. Dr. Beksaç, definecilerin yaptığı kazılar sonrası caminin büyük zarar gördüğünü ifade ederek, “İlginç olan define kazıları. Tabi ki bir İslami mezarlıkta define kazısı yapacak kadar akılsız birini düşünemiyorum. Bir İslami mezarlık kazmak, oradaki ecdadının son kalıntılarını rahatsız etmek gerçekten çok üzücü ve günah. Yani buna akıl sır erdirmek de mümkün değil.

İslami mezarlıkta hiçbir şey bulmak mümkün değildir. Yani definecilerin verdiği zararın haddi hesabı yok. Özellikle kabristanda ve binanın içinde de bu defineci tahribatlarını da görebiliyoruz. Bu aptalca yapmış olduğunuz kazılar sadece etrafı tahrip etmekten başka, binaları tahrip etmekten başka, kabristanları tahrip edip buradaki mevtaları rahatsız etmekten başka hiçbir işe yaramaz.

Hiçbir İslami mezarlıkta ve Hıristiyan mezarlığında bir define bulmanız mümkün değildir. Hatta bir Musevi kabristanlığında da define bulmanız mümkün değildir. Yani böyle bir şey mümkün değil. Öyle mantıksız bir kazmanın sadece geçmişe zararı var. Geçmişin hatıralarını yok etmekten başka da bir şey değil” ifadelerini kullandı.

Caminin yerinde restore edileceği kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Prof. Dr. Beksaç, “Böyle bir caminin yerinde restore edilmesi çok önemli. Bu cami Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası. Bu caminin restore edilmesiyle birlikte Edirne’nin tarihi ve kültürel zenginliği korunmuş olacak” dedi.

Yapılan incelemelerin ardından caminin yerinde restore edileceği kararının alındığı bildirildi. Restorasyon çalışmaları için proje hazırlanacak ve ardından ihale süreci başlatılacak.

Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından cami yeniden ibadete açılacak. (DHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x